NEDEN SİLAHLANMA
BİREYSEL SİLAHLANMA NEDİR?
En genel anlamıyla fertlerin silah sahibi olmasına "Bireysel Silahlanma" denir. BSSAH olarak "bireysel silahlanma" ifadesiyle yasal silahlanmayı işaret ediyoruz. Yasal silahlanma ile yasa dışı silahlanma kavramları birbirinden tamamen farklıdır.
*Silahlanma hakkına karşı olan kişi ve kurumlar, yasadışı silahlarla işlenen suçları bireysel silahlanmanın sonucuymuş gibi bir propaganda haline getirmekten çekinmezler. Bu sebeple, silahlarla işlenen suçlara ilişkin haberleri okurken, işlenen suçların tamamına yakınının yasa dışı silahlarla işlendiği gerçeğini unutmamalısınız. Silah karşıtı kişiler, suç dünyasının yasa dışı silahlarla işlediği suçları bahane ederek sık sık yasal silahlanmanın engellenmesini isterler. Oysa suç dünyasından hiç kimse, dünyanın hiçbir yerinde suç işlerken yasal yollarla edinilmiş bir silah kullanmayı tercih etmez. Bu sebeple yasal silah sahipleri ile yasadışı silah sahipleri aynı kategoride değerlendirilemez.
TÜRK DİL KURUMUNA GÖRE SİLAH NEDİR?
TDK’ya göre silah; savunmak veya saldırmak amacıyla kullanılan araç anlamına gelmektedir. Silahların, savunma amaçlı araçlar olduğunu tarihin her döneminde görmek mümkündür.
Tarih, birçok milletin kendisini savunamadığı için yok olduğunu yazmaktadır. Bu açıdan bireysel silahlanma ve savunma hakkı, milletlerin varlığını sürdürmesi için de önemli bir haktır.
BİREYSEL SİLAHLANMA VE SAVUNMA HAKKI NE ANLAMA GELİR?
Bireysel silahlanma ve savunma hakkı ifadesiyle anlatılmak istenen; bireylerin kendilerini korumak için hayatta kalma refleksi gösterebilmesidir. İnsanoğlu var olduğu sürece kendisini koruma ihtiyacı duymuştur. Bireysel silahlanma ve savunma hakkı arayışı, doğal bir insan davranışıdır. Başka bir deyişle insanlık tarihi boyunca bireyler yaşam mücadelesi vermiştir ve hem kendilerini hem de sevdiklerini korumak için bireysel silahlanma hakkını anlamlı bulmuştur. Yapılan çalışmalarda tüm canlıların kendilerini savunma ve hayatta kalma ihtiyacı duydukları anlaşılmaktadır. Tüm canlılar ve özellikle insanlar, güvenlik arayışındadır. Çeşitli riskleri ve hayati tehditleri algılayan insanlar, korumak için silahlanmak gerektiğini anlamışlardır.
TÜRKİYE’DE BİREYSEL SİLAHLANMA ORANLARI YÜKSEK MİDİR?
Türk milleti, tarihin her döneminde ordu-millet kavramıyla tarif edilmiştir ve yapılan araştırmalarda milletimizin, bireysel silahlanma hakkına karşı oldukça duyarlı ve istekli olduğu görülmektedir. Türk tarihinin her döneminde silahlara dair bir iz bulunmasına rağmen 1953 yılından itibaren çeşitli siyasi kararlar neticesinde Türk Milletinin bireysel silahlanma ve savunma hakkı erozyona uğramıştır. Bugün milletimizi ordu-millet olarak tarif edebilmemiz mümkün değildir çünkü Türk milleti hızla silahlardan uzaklaştırılmaktadır. Bunun sonucu olarak Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde sivil silahlanma oranları ülkemizin 4-5 katına ulaşmış durumdadır. Dünya çapında, ülkelerin sivil silahlanma oranlarını gösteren çalışmaya göre Türkiye'de her yüz kişiden 12'sinin silahı varken, İsviçre'de sivil silahlanma oranı %48'dir. 2009 tarihinde yapılan araştırmaya göre ABD'de her yüz kişiden 89'unun silahı varken, genel olarak Avrupa ülkelerindeki silahlanma oranları ülkemizin 3 katı kadardır. Buna göre ülkemizde silahlanma oranının çok düşük olduğu söylenebilir. Bunun da ötesinde mevcut mevzuatın, siyasetçilerin ve bürokratların silah karşıtı tavırları nedeniyle ülkemizdeki silah kültürünün, Türk tarihinin en düşük seviyelerine düştüğünü ifade etmek doğru olacaktır.
Web sayfamızın istatistikler bölümünde Türkiye’de silahlanma oranları nedir? Silahlar pahalı mı? Finlandiya'da silahlanma oranları nedir? İsviçre’de kaç kişinin silahı var? Gibi sorulara cevap bulmanız mümkün.
Dönem dönem Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Bakanlar, Milletvekilleri çeşitli silahlarla fotoğraf vermiştir. Bireysel silahlanma konusunda çok duyarlı olan Türk milleti, kendisini idare eden yöneticilerde silah görmekle birlikte o siyasetçiler ile kendisi arasında samimi bir bağ olduğunu hissetmektedir.
KİMLER BİREYSEL SİLAHLANMA HAKKINA SAHİP?
Bireysel silahlanma ve savunma hakkı, temel bir insan hakkı olarak görülmektedir. İnsan olmanın doğası gereği hayatta kalmak isteyen her birey, gerekli şartları sağladığında bireysel silahlanma hakkına sahiptir. Türkiye’de silah sahibi olmak için silah bulundurma ve silah taşıma ruhsatına sahip olmak gerekir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre her vatandaş eşit haklara sahiptir ancak silah taşıma ruhsatlarının belli şartlara sahip olanlara verilmesi, bu eşitlik ilkesini yıpratmaktadır. Ayrıcalıklı veya seçkin bir gruba silah taşıma yetkisi verirken Türk milletine silah taşıma ruhsatını uygun görmemek, yasadışı silah pazarının gelişmesine sebep olmuştur. Bugün sosyal medya üzerinden kapıda ödeme kargo yöntemiyle ruhsatsız silah satışının yaygınlaşmasının en büyük sebebi yasal silahlanmanın önündeki engellerdir. Genel olarak 6136 sayılı kanun, keyfi bürokratik uygulamalar ve yüksek vergiler, yasadışı silah pazarının büyümesine ve Türk silah kültürünün yozlaşmasına sebep olmuştur. Bu çerçevede Türk Milletinin hakkını ve eşitliği gözeten karar alıcılar, ruhsatlı silaha erişimi kolaylaştırmalı ve desteklemelidir.
Kamuoyunun takip ettiği konulardan biri de, fertlerin kendilerini ve sevdiklerini nasıl koruyabileceğidir. Son yıllarda hayatta kalma teknikleri, doğada ve şehirde nasıl hayatta kalınır? gibi meseleler, merak edilen konuların başında gelmektedir. Televizyonlarda ve youtube kanallarında gösterilen programlarda ve belgesellerde sık sık bireyler için güvenlik ve hayatta kalma konuları işlenmektedir. Günümüzün dünyasında insan hayatını tehdit eden birçok faktör vardır. Araştırmalara göre salgın hastalıkların, düzensiz göç hareketlerinin ve doğal afetlerin insan hayatıyla birlikte toplum huzurunu da tehdit ettiği bilinmektedir. İnsanlar, karşı karşıya oldukları tehditleri bertaraf edebilmek ve hayatta kalmak için yeni yollar aramaktadır. Silahlar, insan hayatını korumanın yollarından biridir.
İstisnasız canlıların tamamı, varlıklarının tehdit edilmeye başladığı andan itibaren, sahip oldukları kabiliyetler ile vücutlarının bütünlüğünü koruyabilmek ve hayatlarının devamını sağlayabilmek amacıyla, kendilerini savunma refleksleri geliştirdiği ve yaşamlarını sürdürmeye çalıştığı tespit edilmiştir. Savunma refleksi, düşünme kapasitesi olmayan en basit organizmadan en gelişmiş canlılara kadar en önemli davranış olarak ortaya çıkmış ve her yeni tehdide karşı kendisini geliştirmiştir. Hayatı koruma süreçlerinde silah önemli bir ihtiyaç durumundadır.
Bilindiği üzere “Ruhsatlı Silahlar, Savunma Araçlarıdır”. Türkiye’nin kriminoloji bilimindeki ve özellikle balistik kayıt ve inceleme alanındaki yetenekleri sayesinde ruhsatlı silahların suç maksatlı kullanımını imkansız hale getirmiştir. İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan halihazırdaki istatistikler de, silahla işlenen suçların tamamına yakınının, ruhsatsız silahla işlendiğini ortaya çıkartmıştır.
İNSAN HAKLARI AÇISINDAN YAŞAM HAKKI NEDİR?
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, güvenlik ve özgürlük hakkını özellikle açıklamaktadır.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi
Madde 3 - Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.
Madde 12 - Kimsenin özel yaşamına, ailesine konutuna ya da haberleşmesine karışılamaz.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
Madde 5- Her kişinin özgürlük ve güvenliğe hakkı vardır.
Madde 8- Herkes özel ve aile yaşamına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi
Madde 3 - Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.
Madde 12 - Kimsenin özel yaşamına, ailesine konutuna ya da haberleşmesine karışılamaz.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
Madde 5- Her kişinin özgürlük ve güvenliğe hakkı vardır.
Madde 8- Herkes özel ve aile yaşamına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.
Büyük milletler, güçlü bireylerden oluşur.
-
Büyük Türk Milleti, tarihin her döneminde silahlanarak yaşam hakkına yöneltilen tehditleri bertaraf etmiştir.